Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Kadıköy Belediyesi ve Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Birliği tarafından organize edilen ‘Kadıköy Sürdürülebilir Kentler Zirvesi’ne katıldı. Başkan Taşdelen, zirve kapsamında “Yeşil Şehir Finansmanı”nın ele alındığı panelde bir konuşma yaptı.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Kadıköy Belediyesi ve Uluslararası Sürdürülebilir Kentler Birliği tarafından organize edilen ‘Kadıköy Sürdürülebilir Kentler Zirvesi’ne katıldı. Başkan Taşdelen, zirve kapsamında “Yeşil Şehir Finansmanı”nın ele alındığı panelde bir konuşma yaptı.
Konuşmasında kamu projelerini hayata geçiren belediyelerin gelirlerinin TL üzerinden oluştuğunu ve mevcut ekonomik koşullarda belediyelerin risk aldığına dikkat çeken Başkan Alper Taşdelen, “Hükümetin politikalarından belediyeler sorumlu değil. Örneğin biz bütçeyi yaptık, bütçeyi yaptığımızda mazot 7,5-8 liraydı bugün 20 lira. Bundan belediye sorumlu değil, döviz kuru artışından da belediye sorumlu değil. Bu noktada kamu menfaati, kamu yararına olacak bir çözüm gerekiyor. Bu riski göze almak bu riski gelecek nesillere taşımak gerçekten zor bir karar” dedi.
Sürdürülebilir kentlerin finansmanında kamu yararının ve kamu menfaatinin gözetilmesi gerektiğine vurgu yapan Taşdelen, şunları söyledi:
“Hayata bakış açımız gereği sorumlu olan yapan kimse bedelini onun ödemesi gerekiyor. Ama maalesef öyle olmuyor. Şehri kirletenler ya da emisyon oranlarını arttıranlar değil maalesef buna önlem alması gerekenler belediyeler oluyor ve elini taşın altına sokması gerekenler yine belediyeler oluyor. Şunun altını çizmek istiyorum; temelde borçlanmamak esastır. Bizim sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızda öz kaynakları yönetmek bütçe dengesini yakalamak ve borçlanmamak esastır. Biz bununla övünürüz. Borçlandım iyi bir şekilde borçlandım diye övünmek bizim lügatimizde yok. Ama Türkiye ekonomisinden de biz sorumlu olmadığımız için belediyelerin kaynakları hele ki hükümet, vermesi gereken desteği belediyelere vermediği için bu durum yaşanıyor, bu da işin ayrı bir tarafı. Temel amaç kamu menfaatini, kamu yararını kentli hakkını öne çıkaran ve hiçbir şekilde bunları yok etmeden ve geleceği de ipotek altına almadan belediyeyi, belediye bütçesini yönetmek olmalı. Tabii bu koşullar altında bunu becermek de bizim işimiz.”
